İstanbul Evde Fizik Tedavi Merkezi’nde, osteoporozlu hastaların ağrılarını azaltma, kemik sağlığını iyileştirme ve hareketliliğini artırma konusunda uzmanlaşmış fizyoterapistler bulunmaktadır. Lisanslı fizyoterapistlerimiz, kemiğin daha fazla bozulmasını önleyerek ağrıyı hafifleten kişiselleştirilmiş bir tedavi süreci oluşturmak için sizinle birlikte çalışacaklardır. Her İstanbul Evde Fizik Tedavi Merkezi fizyoterapistinin nihai hedefi, osteoporoz hastalarının keyif aldıkları aktivitelere geri dönmelerine yardımcı olmaktır.

En önemlisi, İstanbul Evde Fizik Tedavi Merkezi ile hastalar, osteoporoz için fizik tedaviyi evlerinde, ofislerinde veya tercih ettikleri herhangi bir yerde alabilirler.

Osteoporoz nedir?

Osteoporoz, vücudun yeni ve sağlıklı kemik üretmeyi bırakması sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Deri gibi, kemik de sağlıklı kalabilmesi için yenilenmeye ve yenilenmeye devam etmesi gerekir. Aksi takdirde, kemikler zayıflar ve kırılgan hale gelir. Osteoporozlu hastalarda olan da tam olarak budur.

Osteoporoz genellikle 50 yaşın üzerindeki hastalarda daha sık görülür ve kadınlarda erkeklere göre daha yaygındır. Araştırmalar, iki kadından birinin ve dört erkekten birinin bir noktada osteoporoz nedeniyle kemiğinin kırılacağını göstermektedir. Kırık kemikler, osteoporozdan kaynaklanan en yaygın komplikasyonlardır, ancak hastalar aynı zamanda kronik ağrı ve boyunda kambur duruş gibi sorunlarla da karşılaşabilirler.

Bunun yanı sıra, osteoporoz hastanın hareket kabiliyetini kısıtlayabilir, onu eve hapsedebilir veya huzurevinde bakıma muhtaç hale getirebilir. Bu da depresyona ve/veya izolasyon hissine yol açabilir.

Osteoporoz belirtileri

Osteoporoz, hastalar farkına varmadan gelişebileceğinden “sessiz bir hastalık” olarak kabul edilir. Birçok hasta, osteoporoz olduğunun farkında olmadan bir kırık yaşayana kadar zaman geçer. Ancak, hastalığa eşlik eden ve bir doktora başvurma zamanının geldiğini gösterebilecek bazı erken dönem belirtiler ve semptomlar vardır. Bunlar arasında diş eti çekilmesi, kırılgan tırnaklar ve kavrama gücünün zayıflaması bulunur.

Osteoporoz ilerledikçe, hastalarda boy kısalması (küçülme), kronik sırt veya boyun ağrısı ve kambur duruş görülebilir. Ancak osteoporozun en belirgin belirtisi, küçük bir düşme, çarpma veya hareketle bir kırık veya kırılma oluşmasıdır. Ciddi vakalarda, hastalar sadece hapşırmak bile bir kemiği kırılabilir.

Osteoporozun en sık görülen semptomları şunlardır:

• Zayıflamış kavrama
• Diş eti çekilmesi
• Kırılgan tırnaklar
• Kronik sırt ağrısı
• Eğik duruş

Osteoporoza ne sebep olur?

Osteoporoz, vücudun ürettiğinden daha fazla kemiği emmesinin doğrudan sonucudur, bu da zamanla kemiklerin incelmesine ve zayıflamasına yol açar. Kötü beslenme sıklıkla osteoporozla ilişkilendirilir. Kalsiyum ve diğer vitaminler ve mineraller sağlıklı kemik büyümesini desteklerken, aşırı protein, kafein veya sodyum bunu engelleyebilir.

Osteoporozla ilişkilendirilen çeşitli tıbbi durumlar ve ilaçlar da vardır. Bağırsak sorunları, böbrek hastalığı veya tiroid sorunları olan hastalarda bu hastalığa yakalanma riski yüksektir ve glukokortikoidler, nöbet önleyici ilaçlar, proton pompası inhibitörleri veya kumadin kullanan hastaların da kemik yoğunluğunu korumak için önlemler alması gerekir.

Egzersiz eksikliği, sigara içme ve aşırı alkol tüketimi, hastaların kontrol edemediği bazı risk faktörlerinin yanı sıra kemikleri zayıflatabilir ve osteoporoz gelişimine katkıda bulunabilir. Bunlar arasında etnik köken (beyazlar, Asyalılar ve Latinler daha fazla risk altındadır), ileri yaş, cinsiyet (kadınlar daha fazla risk altındadır), ailede osteoporoz öyküsü, kırık veya kırık kemik öyküsü ve menopoz yer alır.

Osteoporozun en yaygın nedenleri şunlardır:

• Kötü beslenme
• Egzersiz eksikliği
• Yaşlılık
• Menopoz
• Bazı tıbbi durumlar

Osteoporoz için fizik tedavi

Fizik tedavi, osteoporozlu hastaların kemik sağlığını iyileştirmesine, kemik yoğunluğu kaybını durdurmasına ve kemik kırılmalarını veya kırılmalarını önlemesine yardımcı olabilir. Fizyoterapistler, hastalara dengeyi geliştirmek ve düşme riskini azaltmak için özel teknikler ve egzersizler öğretebilirler. Bu durumdan muzdarip hastaları desteklemek için tasarlanan bir fizik tedavi programı, birçok hastanın rahatsızlık nedeniyle sergilediği eğik duruşun aslında durumlarını daha da kötüleştirebileceğinden, muhtemelen postür eğitimi içerecektir.