KARPAL TÜNEL SENDROMU
İstanbul Evde Fizik Tedavi Merkezinin fizyoterapist ekibi, karpal tünel sendromu tedavisinde uzmanlaşmıştır. Sertifikalı fizyoterapistlerimiz, sinir ve tendon kayması, bilek direnci, el sıkma gücü ve buz terapisini içeren karpal tünel tedavisi egzersizleriyle KTS semptomlarını etkili bir şekilde yönetirler.
İnflamasyon azalana kadar median sinirin daha fazla sıkışmasını önlemek için genellikle istirahat bilek atelleri reçete edilir. Fizik tedavi programımız, öncelikle semptomları hafifletmeye odaklanır ve ardından hastaları günlük aktivitelere ve işlerine dönmeye hazırlayacak el ve önkol kaslarını güçlendirme egzersizleri ile devam eder. İstanbul Evde Fizik Tedavi Merkezi’nin fizyoterapistleri ayrıca hastalara daha fazla alevlenmeyi önlemek için yapılabilecek ergonomik ayarlamalar konusunda tavsiyelerde bulunurlar.
Karpal Tünel Sendromu nedir?
Karpal tünel sendromu (KTS), el bileğindeki karpal kemiklerin oluşturduğu geçiş yolunun median siniri sıkıştırması ile karakterize bir durumdur. Amerika Birleşik Devletleri’nde sekiz milyondan fazla insanı etkileyen oldukça yaygın bir durumdur. KTS genellikle baş, işaret, orta ve yüzük parmaklarında ağrı, uyuşma, karıncalanma, yanma ve “şok benzeri” hislere neden olur. Ayrıca, karpal tünel sendromu tarafından üretilen nöropatik hisler kolun ön kısmına ve omuza da yayılabilir.
KTS vakalarının çoğunda, fizik tedavi en iyi ve en etkili tedavi seçeneğini sunar. Fizyoterapistler tarafından tasarlanan bilek güçlendirme egzersizleri, median sinir üzerindeki baskıyı azaltmaya yardımcı olur ve çoğu durumda el, bilek ve kolun normal hissini geri getirebilir. Ancak, ameliyat genellikle akut KTS vakaları için tercih edilen bir seçenektir.
Bazı ciddi vakalar, aşırı ve/veya uzun süreli median sinir sıkışması nedeniyle ortaya çıkar ve el ile bilekteki kaslarda atrofiye (veya erimeye) neden olabilir. Bu durum, kavrama gücü, çimdikleme gücü ve el becerisini olumsuz yönde etkileyebilir. Örneğin iğne geçirme gibi günlük aktivitelerde zorluk çekebilirler. Daha az yaygın nedenler arasında bilekte meydana gelen travmatik yaralanmalar bulunmaktadır.
Karpal Tünel Sendromu Semptomları
Karpal tünel sendromunun belirtileri genellikle kademeli bir şekilde başlar ve genellikle uyku sırasında, ağır nesneleri kavradığınızda, yazı yazarken veya elleri uzun süre bükülmüş pozisyonlarda tuttuğunuzda daha belirgin hale gelir. Durum ilerledikçe, hastalar güçsüzlük, kavrama veya çimdikleme gücünde kayıplar yaşayabilir veya daha belirgin ve uzun süreli nöropatik hisler yaşayabilirler. Bu semptomlar genellikle etkilenen elin ilk üç parmağının avuç içi tarafında hissedilir.
Karpal tünel sendromunun en yaygın semptomları şunlardır:
-Uyuşma
-Karıncalanma: Diğer adıyla “iğnelenme”
-Yanma hissi
-Kavrama gücü ve/veya çimdikleme gücünde kayıp.
Karpal Tünel Sendromuna Ne Sebep Olur?
Karpal tünel sendromunun nedeni genellikle net olarak belirlenemese de, karpal tüneli sıkıştıran ve median sinir üzerinde baskı oluşturan aktivitelerin en yaygın tetikleyici olduğu bilinmektedir. Nedenler genellikle iki kategoriye ayrılabilir: işle ilgili nedenler ve ilişkili durumların yol açtığı nedenler.
Karpal tünel sendromunun en yaygın nedenleri şunlardır:
- Elin tekrarlayan hareketleri: Genellikle işle ilgilidir (ör. klavye veya üretim hattı çalışması)
- Hipotiroidizm
- Artrit
- Diyabet
- Hamilelik
- El bileği yaralanması (ör. el bileği kırığı)
Karpal Tünel Sendromu için Fizik Tedavi
Fizik tedavi (veya diğer adıyla “fizyoterapi”), karpal tünel sendromunun ilk uygulanması gereken tedavisidir. Hem hastaların hem de doktorların ilk başvurduğu araçtır. Sebepleri; son derece etkili olduğu için, aynı zamanda düşük riskli, invazif olmayan, doğal bir tedavi seçeneği olduğu için KTS’yi hafifletmek için. KTS’nin tek başına bir tedavisi yoktur, ancak iyi tasarlanmış ve iyi uygulanan bir fizik tedavi tedavi planı ile karpal tünel sendromu semptomları ameliyat olmadan yönetilebilir, kontrol altına alınabilir, hafifletilebilir ve çoğu durumda tamamen ortadan kaldırılabilir.
Aşırı durumlarda, fizik tedavi tek başına KTS’yi tedavi edemezse, hastalar ameliyatı tercih edebilir ve bu durumda ameliyat sonrası fizik tedavi, el bileği ve ele normal hareketlilik, esneklik, güç ve hissi geri getirmede çok önemli bir rol oynayabilir.